“YAZMAK MUTSUZLUKTUR. MUTLU İNSAN YAZMAZ…”
İbrahim Bulut
Her Allah’ın günü yazı yazmak için bitmez tükenmez bir enerjiyle güne başlayan gazetecilere her zaman özenmişimdir.
Hem ulusal basında hem de Sakarya’da bu konuda çok iyi gazeteci ağabeylerim ve kardeşlerim var.
Yazı konusunda etraflıca düşünüp günü, sadece bir yazının üzerine bina etme lüksüm olmadığı için tembelliğime de sağlam bir kılıf bulabiliyorum. Bu belki de çok sevdiğim şu meslekte en mahir olduğum konu…
Evet mazeret üretmekte üstüme tanımam.
Yazının başlangıcında kullandığım giriş çok sevdiğim ve Türkiye’nin belki de en deneyci şairlerinden olan İlhan Berk’e ait. Çok düşündüren, zaman zaman da tartışılan bu cümleyi Berk, şiir yazmasının sebeplerinden biri olarak anlatmıştı.
* * *
Gazetecilerin de “Yazı” konusunda pek de mutlu olduklarını sanmam. Mutlu bir gazetecinin yazıyla falan işi olmaz, aslına bakarsanız gazetecinin mutlusu da olmaz, böyle düşünüyorum ve bu düşüncemi sabit bir “pin” gibi aklımın bir köşesinde saklıyorum.
* * *
Kendinden hariç her şeyi olur olmaz yere dert edinen ve bunu bir meslek haline getirenin mutluluktan yazı yazmasını bekleyemezsiniz elbette. Yazan varsa da memnuniyetle “istisna” kategorisinde kendine yer bulabilir.
Bugün farklı bir ruh haliyle yazıyorum. Evet, yukarıda ayar üstüne ayar verdikten sonra “mutlu” bir yazıyla karşınızdayım…
Tamam alkış beklemiyorum ama en azından içinizden bir “hımm” haklılığını geçirebilirsiniz.
* * *
Çıraklıktan başlayıp devam eden ve uzun yıllara dayanan meslek hayatımın ilginç, “heyecan verici” bir o kadar da sorumluluğu bol bir dönemine girdim.
Yaklaşık 6 yıldır birlikte yol aldığımız meslektaşım ve sevgili kardeşim Safa Polat ile birlikte Grup Anadolu Medya A.Ş.’den gelen teklifi kabul ettik ve başladık. Polat’ın Genel Müdürlüğünde ben de Ana TV ve Dolu Radyo’nun Yayın Yönetmenliği göreviyle tanışmış oldum. Bu arada Adayorum haber sitemizin Grup Anadolu Medya A.Ş. bünyesini katıldığını da belirtmek isterim, oradaki Genel Yayın Yönetmenliği görevine de devam ediyorum.
Deneyimleyeceğim yeni ve ilham verici bu yolda pek çok ilki de yaşayacağım için ayrıca “mutluyum…” sadece bu hislerle İlhan Berk’in tanımlamasının dışında kalmak istiyorum, en azından bu yazı için.
Klasik ve basmakalıp cümlelerden sizin kadar ben de sıkıldım… Elbette bulunduğumuz Grup Anadolu Medya Sakarya’nın haber konusunda önemli bir mihenk taşı olacaktır bu konuda bir şüphemiz yok, sizin de olmasın…
Grup Anadolu Medya A.Ş. mesleğimizi “teknolojik” olarak da sürdüreceğimiz büyük ve güçlü bir kuruluş. Tam anlamıyla entegre bir basın kuruluşu olan yeni işyerimizde yine Hak’kın ve haklının yanında olacağız, bunları dile getirmeye bile gerek duymam ancak “tarihe not düşmesi” açısından da bir yerlerde kayıtlı kalmasıdır asıl dileğim.
* * *
İlk günden itibaren bize karşı büyük bir zarafet gösteren Yönetim Kurulumuzun hakkını ayrı bir yere koymak istiyorum. Sakarya ölçeğinde bile her yönüyle “devasa” olan Grup Anadolu Medya A.Ş.’de yoğun ve “çoklu” bir mesai bizleri bekliyor.
Ana TV ve Dolu Radyo’da program takvimi çalışmalarımız da sona gelmek üzereyiz. Yeni yılla birlikte farklı ve güçlü bir içerikle okuyucularımızın karşısında olacağız, hazırlıklarımız final yapmak üzere. Kısa, çok kısa bir zaman sonra huzurlarınızda olacağız ve büyük teveccüh alacağımıza inanıyorum.
* * *
“Biraz daldan dala” formatıyla devam eden yazının sonlarına doğru adettendir “siyasi” bir şeyler de eklemem gerekiyor galiba…
“Hafif bilgiç bir edayla…”
Sakarya’da siyaset genellikle hareketli ve sıcaktır!
Kimin kimi desteklediği özellikle medyada hem çok önemlidir hem de zerre önem taşımaz!
Olacak olan olur ve aslında etki konusunda “havaya girdiğimiz” kadar “belirleyici” de değilizdir…
Peki biraz da kendimizi gömerek neden bunları yazıyorum?
Bugünlerde yine boş yere cephe oluşturma ve “ben küstüm” defterleri açılmaya, satır ve cümlelerle “parmaklar sallanmaya” başlandı…
Gazetecinin durduk yere aşırı övgüsüne mazhar olan siyasetçi için gizli ve tehlikeli bir dönem de başlamış olur aslında! Bu dönemin büyüsüne kapılan siyasetçinin işi umduğundan daha da zordur, henüz seçim havasının zerresinin dahi hissedilmediği bu zamanlarda aşırı övgülerin ve payelerin havada uçuşmasını sizin gibi ben de gülerek izlemeye devam edeceğim!
