Tüketici Hakları: Bilinçli Vatandaş, Güçlü Toplum
Av. Affan İşman
Her gün markette, pazarda, internet alışverişlerinde ya da faturalarımızda “tüketici” kimliğimizle karşı karşıya kalıyoruz. Çoğu zaman ödediğimiz bedelin karşılığında aldığımız ürün ya da hizmetin kalitesi, güvenliği ve doğruluğu konusunda tereddüt yaşıyoruz. Ancak ne yazık ki çoğu tüketici, sahip olduğu hakların farkında değil. Haklarını bilmeyen birey, haklarını arayamıyor; haklarını aramayan toplum ise adalet mekanizmasını harekete geçiremiyor.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 172. maddesi, “Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirleri alır” diyerek bu alanda temel bir güvence sağlamaktadır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ise tüketicinin günlük hayatta karşılaştığı sorunlara karşı en önemli hukuki dayanağımızdır. Bu kanun sayesinde tüketiciler; ayıplı mal veya hizmete karşı iade, değişim ya da bedel indirimi talep edebilmekte, haksız şartlara karşı korunmakta, mesafeli satışlarda (internet alışverişleri) cayma hakkını kullanabilmektedir.
Günümüzde en sık karşılaşılan sorunlardan biri, internet alışverişlerinde tüketicinin yanıltılmasıdır. Yanlış ürün gönderilmesi, teslimatın yapılmaması ya da cayma hakkının engellenmesi hukuken açıkça ayıplı hizmet niteliğindedir. Böyle bir durumda tüketici, 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmeden cayabilir. Ancak uygulamada birçok firma bu hakkı görmezden gelmekte ve tüketiciyi bürokratik engellerle yıldırmaktadır.
Bir diğer önemli sorun ise fahiş fiyat artışlarıdır. Son dönemde denetimlerin artmasına rağmen, kimi işletmelerin tüketiciye karşı haksız fiyat uygulamaları devam etmektedir. Tüketici Kanunu’nun yanı sıra, Türk Ceza Kanunu ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde bu tür uygulamalar cezai yaptırıma tabidir. Burada vatandaşın en büyük gücü, şikâyet hakkını kullanmasıdır. Ticaret Bakanlığı’nın “ALO 175 Tüketici Hattı”, e-Devlet üzerinden yapılan başvurular, tüketicinin sesi olmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemeleri vatandaşın en önemli başvuru mercileridir. 2025 yılı için 149.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem Heyetleri görevlidir. Bu sınırın üzerindeki davalar ise Tüketici Mahkemeleri’nde görülmektedir. Dolayısıyla vatandaşın, yaşadığı sorun karşısında “nasıl olsa uğraşmaya değmez” diyerek hakkından vazgeçmesi değil; hak arama yollarını bilinçli bir şekilde kullanması gerekmektedir.
Tüketici bilinci, yalnızca bireysel menfaatin değil, toplumsal düzenin de teminatıdır. Haklarını bilen ve arayan bir tüketici kitlesi, hem piyasayı hem de idareyi daha dikkatli olmaya zorlar. Bugün haklarımızı aramazsak, yarın aynı sorunlarla karşılaşmaya devam ederiz.
Sonuç olarak; tüketici hakkı, yalnızca alışverişte değil; insan onurunun korunmasında da temel bir değerdir. Bilinçli tüketici, güçlü vatandaş demektir. Güçlü vatandaşların oluşturduğu bir toplumda ise adalet ve hukuk kendiliğinden kök salar.
Av. Affan İşman