Hepimiz zaman zaman anahtarımızı nereye koyduğumuzu unuturuz, birinin adını çıkaramayız. Zaman hızlanıyor, teknoloji gelişiyor ama biz daha unutkan oluyoruz. Artık hemen hemen her 3 ailenin 2’ sinde demans hastası bulunuyor.
Alzheimer hastalığı tüm demanslar içinde en yaygın görülenidir. Alzheimer hastalığında unutkanlık basit bir unutkanlık değildir. İnsan sadece hafızasını değil, yavaş yavaş kendisini de kaybeder. İşte bu yüzden Alzheimer, sadece tıbbi değil; insani, toplumsal ve ruhsal bir meseledir.
Geleneksel Bakış: Beden ve Zihin Bir Bütün
Geleneksel tıpta zihin sağlığı, tek başına beyinle sınırlı görülmez. Kalbin dinginliği, böbreğin gücü, midenin besleyiciliği hep zihni destekler. Yani unutkanlık, sadece beynin değil, bütün bedenin dengesi bozulduğunda ortaya çıkar.
Ne Yediğimiz Zihnimizi Etkiler
Beslenme bu bütünlüğün en önemli parçasıdır. Paketlenmiş ve aşırı işlenmiş gıdalar zihni köreltirken; doğal, mevsiminde yiyecekler zihni canlı tutar. Yoğurt, kefir, tarhana gibi fermente gıdalar bağırsakları güçlendirir, bu da beyne olumlu yansır.
Zihni olumlu etkileyen takviyeler-bitkiler;
-Omega 3 (özellikle DHA’dan zengin), fosfatidilserin, B vitaminleri (B12, folat, B6), E vitamini, Cvitamini, polifenoller
-Ginkgo biloba, ashwaganda, zerdeçal(kurkumin)
Zihni Dinlendirmek
Alzheimer sadece unutkanlık değil, bir bakıma “kendini unutma” halidir. Stres, telaş, sürekli koşturma da zihni tüketir. Doğada yürüyüş, dua, meditasyon, nefes egzersizleri zihne huzur verir. Geleneksel öğretilerde ruhu sakinleştirmek, zihni güçlendirmenin ilk adımıdır.
Modern ve Geleneksel El Ele
Elbette modern tıbbın ilaçları, tanı yöntemleri ve bakımı çok değerlidir. Ama yanında yaşam tarzı değişiklikleri, dengeli beslenme, akupunktur gibi tamamlayıcı yöntemler de kişinin hayat kalitesini artırır, süreci yavaşlatabilir.
Sonuç
Unutmak hayatın doğal parçası. Ama Alzheimer bize sadece hatırlamanın değil, dengede yaşamanın da ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor. Zihin bahçemizi korumak için bedenimize, ruhumuza ve ilişkilerimize özen göstermek gerekiyor. Çünkü bazen unutmamak, hafızaya değil; yaşama nasıl dokunduğumuza bağlıdır.
“Alzheimer sadece hafızayı değil, yaşamın dengesini de yıpratıyor. Bedenimizi, ruhumuzu ve zihnimizi koruyarak bu süreci yavaşlatmak elimizde.”