Türk kahvesi, AB’de “Geleneksel Ürün Adı” olarak tescillendi
Türk kahvesi, Avrupa Birliği tarafından “Geleneksel Ürün Adı (Traditional Speciality Guaranteed – TSG)” statüsüne alınarak resmen tescillendi. Böylece Türk kahvesi, Avrupa’da bu unvanı kazanan ilk Türk ürünü oldu.
Avrupa Komisyonu’nun kararıyla birlikte, Türk kahvesi üretiminde kullanılan özgün kavurma, öğütme ve pişirme yöntemleri resmen koruma altına alındı. Artık AB ülkelerinde “Türk kahvesi” adıyla satış yapılabilmesi için kahvenin, geleneksel hazırlanış biçimine uygun şekilde üretilmesi gerekecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Türk kahvesinin asırlardır süregelen kültürel geleneğinin uluslararası düzeyde tescillenmesinin Türkiye açısından büyük bir gurur kaynağı olduğu belirtildi. Bakanlık, “Bu tescil, Türk kahvesinin sadece bir içecek değil, köklü bir kültürel miras olduğunu da belgeliyor.” ifadelerini kullandı.
UNESCO tarafından 2013 yılında Somut Olmayan Kültürel Miras listesine alınan Türk kahvesi, bu kez Avrupa Birliği nezdinde de koruma altına alındı. Uzmanlar, bu tescilin hem Türkiye’nin gastronomi turizmine hem de kahve ihracatına katkı sağlayacağını belirtiyor.
Kültürel bir simgeden dünya markasına
Türk kahvesinin tarihi 16. yüzyıla kadar uzanıyor. Yemen’den İstanbul’a getirilen kahve çekirdekleri, Osmanlı döneminde saray mutfaklarında özel usullerle kavrulup cezvede pişirilmeye başlandı. Bu yöntem, zamanla Anadolu’ya ve oradan Avrupa’ya yayıldı.
Kahve sadece bir içecek değil; dostluğun, sohbetin, misafirperverliğin bir simgesi haline geldi. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözü de bu kültürün derinliğini yansıtıyor.
Bugün Türk kahvesi, yalnızca Türkiye’de değil, Balkanlar’dan Orta Doğu’ya kadar geniş bir coğrafyada aynı saygıyla hazırlanıyor. AB’nin bu kararıyla birlikte, kahvenin geleneksel kimliği artık hukuken de güvence altına alındı.