SAKARYA TÜRKİYE YÜZYILININ LOKOMOTİFİ OLACAKTIR

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Prof. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU kimdir?

1979 yılında Serdivan – Esentepe’de doğdum, ilk okulu Sakarya’da okudum. Ortaokul ve lise eğitimimi ise İstanbul Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. 2002 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Lisans, 2006 Yılında Sakarya Üniversitesi’nde Maliye anabilim dalında yüksek lisansımı, 2012’de İktisat anabilim dalında da doktoramı tamamladım. 2010-2012 yılları arasında misafir araştırmacı olarak Yüksek Öğretim Kurumu bursu ile İngiltere Durham Üniversitesi, Business School’da Doktora araştırması yaptım.

Sakarya Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümü’nde Araştırma Görevlisi, Yardımcı Doçent olarak görev yaptım. 2015 yılında Doçent oldum. 2020 Yılında Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümüne Profesör olarak atandım. Evli ve 3 çocuk babasıyım.

TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU KAPSAMINDA, SAKARYA SANAYİSİ VE TEKNOLOJİSİNİN POTANSİYELİ, STRATEJİK ÖNEMİ VE BU ALANLARDA ATILMASI GEREKEN ADIMLAR NELERDİR?

Yabancı yatırımcıların Sakarya’mıza çekilmesi İhracatın artması açısından önemlidir.

Sakarya bulunduğu coğrafik konum, İstanbul, Kocaeli ve Bursa üçgenindeki yeri ile ekonomik potansiyelini geliştirme bakımından ülkenin en önde gelen illerinden birisidir. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 2022 verilerine göre Sakarya, yapılan ihracat bakımından yaklaşık 5 milyar dolar ile Türkiye 8.’dir. Komşu ilimiz Kocaeli’nin ise 2022 ihracatı 20 milyar dolara doğru yaklaşmaktadır. İhracat miktarının çok daha yukarılara çıkartılması Sakarya’nın konumu ve potansiyeli açısından mümkündür.

İstanbul sanayisi yüksek maliyet ve deprem riski nedeni ile son yıllarda çevre illere yönelmiştir. Bu yatırımların Sakarya’ya yönlendirilmesi için yapılan çalışmalar derinleştirilmeli ve Sakarya’daki Ar-Ge merkezlerinin sayısı kısa süre içinde en az 50 ye ulaşması sağlanmalıdır. Ar-Ge ve yenilikçilik odaklı faaliyet gösteren yabancı yatırımcıların bölgeye çekilmesine yönelik uluslararası tanıtım faaliyetlerinin yapılması önemlidir. Yabancı sermayenin Sakarya’mıza çekilmesiyle yereldeki işletmeler ile etkileşime geçen yabancı yatırımcılar sağlamış oldukları finansmanın yanı sıra bölgedeki işletmelerin rekabet gücünü olumlu yönde etkileyecektir.

Muhtemel bir gıda krizinde tarıma dayalı sanayi gelişimi ile Sakarya çözümün anahtarı olacaktır.

Aynı zamanda bir tarım kenti de olan Sakarya, tarıma dayalı sanayi gelişimi bakımından muhtemel gıda krizlerini yönetmede lider illerden biri olacaktır. Son yıllarda Sakarya’mızda yapılan bu alandaki faaliyetlerinin ölçeklendirilerek daha da büyütülmesi gerekmektedir.

Türkiye’nin yüksek teknoloji yatırımlarına destek verme potansiyeli olan en önde gelen şehirlerden birsi Sakarya’dır.

Sakarya Sanayisi Organize sanayi bölgeleri ile Türkiye’nin yüksek teknoloji yatırımlarına destek verme potansiyeli olan en önde gelen şehirlerden birsidir. Sakarya sanayisinin başta savunma sanayii olmak üzere, Otomotiv sektörü, yan sanayi tedarikçisi olarak otomotiv sektörü, Enerji sektörü, gıda sektörü Makine sektörü, yazılım ve siber güvenlik alanları vb. yaptığı katkılar ile potansiyelinin yüksek olduğu görülmektedir. İlimizde faaliyet gösteren başta Tank-Palet fabrikası olmak üzere Sakarya sanayisinin milli tank üretimine katkısı daha ileriye götürülmelidir. Sakarya’daki iki üniversitenin akademik potansiyelini teknolojik katma değere dönüştürecek projelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Türkiye’nin prestijli projelerinde Sakarya markası yer almaktadır, Türkiye Yüzyılına Sakarya Markası damga vuracaktır.

Yerli elektrikli otomobil TOGG’ un yüksek performanslı malzemelerinin yerli olarak üretilmesi ve özellikle bataryasının geliştirilmesinin Sakarya sanayicisi ve üniversiteleri ile iş birliği halinde gerçekleştirilmesi potansiyeli çok yüksek görünmektedir. TOGG ve Farasis firmaları tarafından kurulan Siro batarya geliştirme ve üretim firmasının gelecek yol haritasına araştırma kurumları (üniversiteler) ilde mevcut 24 Ar-Ge merkezi, teknoloji girişim bölgeleri ve organize sanayii bölgeleri ile yön verilmesi planlanmalı ve projelendirilmelidir. Marmara bölgesinde faaliyet gösteren Kimyasal üretim tesislerinin katkısı ve ilimizde mevcut kimyasal üretim tesislerine yeni firmalar katılmasının sağlanması, güvenli kimyasal üretim organize bölgeleri oluşturulması ile yerli hammaddelerin üretilmesi mümkündür. Böylece dünyada oldukça stratejik olan pil hammaddeleri Sakarya merkezli üretilebilir olabilecektir.

Sakarya’da başta SATSO, MÜSİAD, ASKON, TÜMSİAD gibi örgütlerin güçleri Sakarya’nın gücüdür. SAMİB benzeri tematik teknolojik sivil toplum örgütlerinin sayı ve kabiliyetinin artması ilimizin liderliğini artıracaktır. Bu alanlara örnek olarak: Enerji Depolama, Yapay Zeka uygulamaları, Gömülü sistemler, siber güvenlik (başta kritik alt yapıların güvenliği) güvenli yapılar ve yapı elemanları, gıda güvenliği arzı benzeri alt oluşum alanları verilebilir.

Neredeyse tüm dünyanın görüş birliğine vardığı Yeşil Mutabakat metni isterleri kapsamında ülkemizi ve dolayısıyla ilimizi bekleyen önemli riskler söz konusudur. 2030’lu yıllardan başlayarak üretilen ürün ve sistemlerin karbon ayak izi başta olmak üzere yeşil mutabakat anlaşmasına uygunluğu istenecektir. Yeşil mutabakata uygun olmayan ürün ve sistemlerin ihracatı mümkün olamayacaktır. Bu bakımdan karbon ayak izi ve sürdürülebilirlik test merkezlerinin ve bunların sertifika verebilecek aşamaya gelmesinin sağlanması gerekmektedir. SATSO tarafında başlatılan benzeri çalışmalar ile sertifika sağlayabilecek merkezlerin Sakarya’da oluşturulması planlamalıdır. Sakarya Üniversitesi ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde bu bağlamda var olan akademik alt yapının geliştirilerek ilimiz paydaşları buluşturulması önemlidir.