Araştırmacılar, bu katı kütlenin Mars’ın toplam yarıçapının yaklaşık yüzde 18’ine denk geldiğini ve yapısının Dünya’nın iç çekirdeğine büyük ölçüde benzediğini kaydetti. Çalışmada ayrıca iç çekirdeğin, karbon, oksijen ve hidrojen gibi hafif elementlerin kristalleşerek dış çekirdekten ayrılmasıyla oluştuğu ifade edildi.

Mars’ın geçmişinde güçlü şekilde manyetize olmuş bir kabuğa sahip olmasına rağmen günümüzde küresel bir manyetik alanının bulunmaması, bilim insanlarının uzun süredir üzerinde durduğu bir gizemdi. Araştırmacılar, iç çekirdeğin varlığının ve kristalleşme sürecinin bu gizemi açıklamada kilit rol oynayabileceğini belirtti. Çünkü bu süreç, gezegenin dinamo faaliyetinin (manyetik alan üreten çekirdek hareketliliği) çoktan sona erdiğine işaret ediyor.

Bilim insanları, elde edilen bulguların Mars’ın yalnızca mevcut yapısını değil, aynı zamanda geçmişte nasıl evrimleştiğini ve neden Dünya gibi hâlâ aktif bir manyetik alana sahip olmadığını anlamak için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu keşif, kırmızı gezegenin jeolojik tarihi, termal yapısı ve kimyasal bileşimi üzerine yürütülen uzun tartışmalara da yeni bir perspektif kazandırmış oldu.

Söz konusu çalışma, bilim dünyasında saygın bir yere sahip olan “Nature” dergisinde yayımlandı.