USD 32,37
EUR 35,00
ALTIN 2.326,04
BIST100 9.096
İHBAR hattı 0552 642 79 79

İstanbul Boğazındaki o tarihi Osmanlı yapısı yeniden doğuyor

Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde bahsettiği, yabancı ressamların resmettiği, tarihi kaynaklara göre İstanbul Boğazı'nda deniz üstünde inşa edilen tek yapı olan Sultaniye Köşkü, mimarlarca modellendi.

İstanbul Boğazındaki o tarihi Osmanlı yapısı yeniden doğuyor - Sayfa 1

Tarih kaynaklarında 2. Bayezid döneminde İstanbul Boğazı'nda denizin üzerinde inşa edilen ancak depremlerin de etkisiyle günümüze kadar ayakta kalmayı başaramayan Sultaniye Köşkü, mimarlar tarafından yeniden modellendi.

İstanbul Boğazındaki o tarihi Osmanlı yapısı yeniden doğuyor - Sayfa 2

İstanbul'da Kız Kulesi'nden sonra deniz üzerine inşa edilen ikinci yapı olan Sultaniye Köşkü'nün Osmanlı Padişahlarından 2. Bayezid zamanında yaptırıldığı sanılıyor.

Beykoz Paşabahçe Koyu'ndaki yapıya, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde ve İsveçli ressam Cornelius Loos'un çizimlerinde de rastlanıyor.

İstanbul Boğazındaki o tarihi Osmanlı yapısı yeniden doğuyor - Sayfa 3

Ayakta olduğu dönemde çinileri ve Acem işi işlemeleriyle öne çıkan Sultaniye Köşkü'nün 1700'lü yıllarda kentte yaşanan depremler nedeniyle tamamen yıkıldığı sanılıyor.

Aradan geçen 300 yılda sadece deniz içindeki temel kalıntıları bulunan, son günlerde de mimarlar tarafından modellenen yapı, yeniden hayat bulacağı günleri bekliyor.

İstanbul Boğazındaki o tarihi Osmanlı yapısı yeniden doğuyor - Sayfa 4

"Kanuni Sultan Süleyman buraya av ve dinlenme için gelirdi"
Tarihi yapıyla ilgili modelleme çalışmalarını yürüten Mimar Bayram Çevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sultaniye Köşkü'nün 10. Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından da bizzat kullanıldığına dair kayıtlar bulunduğunu söyledi.

Kanuni Sultan Süleyman'ın buraya av ve dinlenme için geldiği gibi, bazı divan toplantılarını da burada yaptığını anlatan Çevik, "1650'li yıllarda var olduğunu Fransız Arkeolog Antoine Galland'ın notlarından biliyoruz. Evliya Çelebi de aynı dönemlerde

Seyahatnamesi'nde Sultaniye Köşkü'nü bezemeleri, süslemeleri ve kullanılan çinileriyle ne kadar şaheser bir eser olduğunu ortaya koymuş, hatta İrem Köşkü olarak atıfta bulunmuştur." dedi.

Dönemin İsveç Kralı'nın Osmanlı mimarisini tanımak amacıyla 1710'da ressam Cornelius Loos'u İstanbul'a gönderdiğini belirten Çevik, Loos'un Ayasofya ve Süleymaniye camilerinin ardından Sultaniye Köşkü'nü resmettiğini, onun çizimlerinin mimari kaynak olarak en sağlam veri olduğunu bildirdi.

1910 yılında da Mimar Sedad Hakkı Eldem'in "Türk Bahçeleri" kitabında bu köşkten bahsettiğini ve plan çalışmalarını yaptığını kaydeden Çevik, "Günümüzde de biz mimari olarak elde ettiğimiz verilerin ışığında burayı modelledik. Hatta günümüzde daha önce dalgıçlarla kontrol edildiğini, orada kalıntıların bulunduğunu biliyoruz. Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın'ın da sempozyum çalışmalarında tekrar gündeme getirmesiyle uzun süre çalıştığımız eseri modelleyerek kamuoyu bilgisi oluşması için bir çalışma yaptık." diye konuştu.