USD 32,53
EUR 34,92
ALTIN 2.440,16
BIST100 9.717
İHBAR hattı 0552 642 79 79

Geride kalan enkaza 34 yıldır Türk bayrağı asıyor

Şırnak'ın Güneyce köyünde, 34 yıl önce terör örgütü PKK'nın evlerine düzenlediği saldırıda annesi, babası ve eşinin de aralarında bulunduğu 6'sı çocuk, 2'si hamile, 12 akrabası şehit edilen Şehmuz Güngör (60), katliamın her yıl dönümünde köye gelip, evden geriye kalan enkaza Türk bayrağı asıyor.

Geride kalan enkaza 34 yıldır Türk bayrağı asıyor
21 Eylül 2021 | 16:24
Son Güncelleme:

Şırnak'ın Güneyce köyünde, 34 yıl önce terör örgütü PKK'nın evlerine düzenlediği saldırıda annesi, babası ve eşinin de aralarında bulunduğu 6'sı çocuk, 2'si hamile, 12 akrabası şehit edilen Şehmuz Güngör (60), katliamın her yıl dönümünde köye gelip, evden geriye kalan enkaza Türk bayrağı asıyor.

Şırnak'ta Gabar Dağı eteklerinde bulunan Güneyce köyünde, 21 Eylül 1987'de, terör örgütü PKK mensupları, Güngör ailesinin yaşadığı eve saldırı düzenledi. Saldırıda Güngör ailesinden Rıfat (80), Emine (70), Sait (35), Behiye (32), Huhe (35), Hizne (34), Azime (15), Hülya (4), Abdulcebar (2), Sacider (2) ile hamile olan Narinç (33) ve Emine (19) karnında bebekleri ile şehit edildi. Saldırıdan tek kurtulan ise 6 yaşındaki Fettah Güngör oldu. Saldırıda annesi, babası ve eşi Huhe Güngör'ü kaybeden Şehmuz Güngör, olayın her yıl dönümünde yaşadığı Aslanbaşar köyünden, Güneyce köyüne gelerek, evden geriye kalan enkaza Türk bayrağı asıyor.

'100 YIL DA GEÇSE HER YIL BURAYA GELECEĞİZ'

Şehmuz Güngör, 34 yıl değil 100 yıl da geçse her yıl köye geleceklerini belirterek, "Biz 1987'de burada yaşıyorduk. 4 kardeş beraberdik. Babamın yanında ben vardım. Babam 80 yaşlarındaydı. Hain PKK terör örgütü tarafından, bir gece 'Parmaksız Zeki' kod adlı Şemdin Sakık'la birlikte terörist grup buraya baskın düzenledi. 12 kişiyi şehit ettiler. Bunların içinde 2 tane hamile bayan vardı. Biz terörle mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Olaydan sonra Siirt’e gittim. 3 yıl orada kaldım. Sonra Aslanbaşar köyüne geldim. PKK ile mücadele etmek için 25 yıl koruculuk yaptım. Her yıl buraya gelip devletimizin sayesinde, Cumhurbaşkanımızın, İçişleri Bakanımızın sayesinde törenimizi yapıyoruz. Biz bunu unutmayacağız. Biz burayı terk etmeyeceğiz. 34 yıl değil 100 yıl da geçse yine her yıl buraya geleceğiz" dedi.

'BU HAİNLERİN KÜRTLERİN HAKKINI NASIL SAVUNDUĞUNU ANLAYIN ŞİMDİ'

Şehit, Gazi ve Güvenlik Korucuları Federasyon Başkanı Mehmet Güngör, Geleceğe Işık Saçan Kadın Derneği Başkanı Hatice Atan ve şehit yakınlarının katılımıyla köyde anma programı düzenlendi. Şehit yakınları adına konuşan Mehmet Nuri Güngör, şunları söyledi:
"Olayın üzerinden 34 sene geçti ama acısını dün gibi hissediyor ve yaşıyoruz. Çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı ayrımı yapmaksızın binlerce korucumuzu, askerimizi, sivilimizi şehit eden bu kalleşleri kınıyor ve lanetliyoruz. Allah’ın da laneti bu hainlerin ve destekçilerinin üzerine olsun. Daha bebek yaşta sayılan Abdulcebar Güngör annesinin koynunda, uykuda iken şehit edildi. Bu, bebek katillerinin ilk olayı değildi ve son olayları da olmayacaktı. Bu olaydan kısa bir süre sonra Güngör ailesi ile akrabalık bağı bulunan ve Kasrik köyünde ikamet eden Şanlı ailesinden de 12 insanı şehit ettiler. Bunlar arasında da şehit edilen bebekler vardı. Hem de yakarak katlettiler. Bu olaylarının üzerinden 34 senelik bir zaman geçmiş olabilir o yüzden duymamış olabilirsiniz. Sizlere yakın tarihte olan bir olaydan örnek verelim. Daha 2 sene önce 2019 yılında Hakkari'de annesi ile birlikte şehit edilen Bedirhan bebeği unutmuş olamazsınız. Biz Abdulcebar bebeği de Bedirhan bebeği de unutmadık. Yakarak insan öldürmek gibi lanetli bir fiile sahip bu kalleşler sadece bebekleri değil, yaşı 70’i geçen babamız Rıfat Güngör’ü de diri diri yaktılar. Sorarım şimdi size; bir bebek veya bir yaşlı insan ne yapmış olabilir ki yakarak öldürülmeyi hak etsin? Bu şehitlerimiz dışında yine aynı aileden olan ve muhtelif yıllarda hainlerin döşediği mayına basan 2 insanımız gazi, 2’si de şehit olmuştur. Ayrıca 2008 - 2010 yılları arasında da toplam 4 güvenlik korucusu da şehit edilmiştir. 34 sene evvelki bu katliamı gerçekleştirmelerinin sebebi de bölgedeki PKK’nın sözde komutanlarından olan Zeki Parmaksız kod adlı Şemdin Sakık’ın olaydan önce 1984 yılında koruculuk yapmaya başlayan Şehmus Güngör gibi vatansever isimlerin koruculuk yapmalarından duyduğu rahatsızlık ve bölgede artık rahatça gezemeyeceklerini anlamalarıdır. 1987’den önce bir olayda parmağı kopan hain Şemdin Sakık, olayın müsebbibi olarak Şehmus Güngör’ü göstermiş ve tüm aileyi hedef almıştı. Bunu bahane eden hainler koskoca aileyi yok ettiler. Kürtlerin hakkını savunuyoruz, diyen bu hainlerin Kürtleri nasıl savunduğunu anlayın şimdi. Bunlar Kürt, Türk ayırt etmeksizin devletine bağlı insanları istemeyen, emperyalist güçlerin maşalarıdır.”

'BEN AİLEMİ TANIMADIM'

Olayda şehit edilen Sait ve Narinç Güngör’ün kızı Besna Güngör, o sırada başka bir evde olduğu için saldırıdan yara almadan kurtuldu. Besna Güngör, Kürtçe yaptığı konuşmada, anne ve babası şehit edildiğinde daha bebek olduğunu belirterek, "Ben daha süt içiyordum. Biz 5 kardeştik. 2 kardeşimi yurda verdiler, 2 kardeşime amcamlar baktı. Beni ise yabancı bir kadın büyüttü. Bizim günahımızı aldılar. Annem öldü, babam öldü. Sahipsiz kaldım ortada. Ben ailemi tanımadım" diyerek gözyaşı döktü.
Olayın görgü tanığı ve şehit Tahir Güngör’ün gelini Beşire Güngör ise, "Evin biraz uzağında olan değirmendeydik. Silah sesleri duyduk. Geldik baktık cenazeler yerdeydi. Kadın ve çocukların hepsini öldürmüşler. Evi yakmışlardı. Hiçbir şey kalmamıştı" dedi.