USD 42,51
EUR 49,56
ALTIN 5.774,25
BIST100 10.960

Eski Mahkum Sednaya’dan Esad’a Seslendi

Suriye’de Esad rejiminin işkence merkezinde yıllarca tutuklu kalan Amar Musa, Sednaya Hapishanesi’ndeki dehşet dolu günlerini anlatarak, "Burada sadece sürünmemize izin veriyorlardı, kafasını kaldıran ölürdü" dedi. Sednaya Hapishanesi’nde kaldığı hücrenin önünden Esad’a seslenen mahkum, “Ben ölmedim, buradayım ve yaşıyorum’’ dedi.

18 Aralık 2024 | 14:37
Son Güncelleme:
Eski Mahkum Sednaya’dan Esad’a Seslendi - Sayfa 1

Esad rejiminin işkence merkezi olan Sednaya Hapishanesi’nde yaşananlar kan dondurmaya devam ediyor. Sednaya Hapishanesi’nde yıllarca süren işkenceler sonucu binlerce insan hayatını kaybetti. Hayatta kalanlar ise, acı ve travmalarla dolu bir yaşam sürerek yaşayan ölüler haline geldi. O mahkumlardan biri de olan Amar Musa. Eski mahkum Musa, Sednaya’ya gelerek hapishanedeki işkenceleri kendi hücresinde anlattı.

Eski Mahkum Sednaya’dan Esad’a Seslendi - Sayfa 2

“Koridorda ayakta yürümemize izin verilmiyordu”
Sednaya’da mahkumların ayakta yürümesinin yasak olduğunu belirten Musa, “Çömelerek yürüyorduk, hatta sürünerek yürümek zorunda kalıyorduk, kafasını kaldıran ölürdü” dedi.

Eski Mahkum Sednaya’dan Esad’a Seslendi - Sayfa 3

“Bizi belimizden iplerle bağlıyorlardı”
Sednaya Hapishanesi’nde kaldığı hücrenin önünde yaşadıklarını anlatan Musa, gardiyanların kendilerini iplerle bağladığını söyleyerek, “Bizi iplerle belimizden bağlıyorlardı, koğuşta da böyleydi çoğu zaman. Gardiyanlar ‘eğer bu ipleri çözerseniz ölürsünüz’ derdi” diye konuştu. Sednaya Hapishanesi’ne girmeden önce kilolu olduğunu ve gördüğü işkenceler sonucu zayıfladığını kaydeden Musa, önceki halinin fotoğraflarını cep telefonundan göstererek ”İnanabiliyor musunuz bu benim Sednaya’ya girmeden önceki halim. Boynumdaki kolye bana dar geliyordu şimdi ise boynumdan düşüyor” dedi.

Eski Mahkum Sednaya’dan Esad’a Seslendi - Sayfa 4

“Koğuşta hepimiz üst üste yatardık’’
Koğuşlarda çok fazla kişinin kaldığını söyleyen Musa, “İnsanî şartlar dışında üst üste yatmak zorunda kalırdık. Hepimiz üst üste yatardık. Yaşı büyük olan mahkumlar koğuşun arka tarafında, genç olanlar ise ön tarafında yatardı” diye konuştu.