USD 32,31
EUR 34,80
ALTIN 2.405,42
BIST100 10.229
İHBAR hattı 0552 642 79 79

Dua etmenin önemi nedir? - Dua etmek neden önemlidir?

İbadetin özü olan dua, Müslümanlar için bir sığınak, belalara karşı bir zırh, musibetlere karşı Allah'ın (CC) rahmetinin kapısıdır. Her ibadetin belli bir vakti olduğu gibi, dua etmenin de bazı incelikleri ve vakitleri vardır. Allah Teâlâ, keder sıkıntı ve ümitsizliklere karşı "De ki: Ondan ve bütün sıkıntılardan sizi Allah kurtarır" ayeti ile insanların duaya yönelmelerini buyurmuştur.

Dua etmenin önemi nedir? - Dua etmek neden önemlidir?
14 Mart 2024 | 15:51
Son Güncelleme:

Numân b. Beşîr'den (RA) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (SAV), "Dua, ibadetin ta kendisidir." buyurdu.

Âişe'den (RANHA) şöyle nakledilmiştir:

Resûlullah (SAV), özlü dualardan hoşlanır, böyle olmayanları bırakırdı.

Hz. Enes'ten (RA) rivayet edildiğine göre Peygamber'in (SAV) en çok yaptığı dua şu idi:

Allah'ım, bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver; cehennem azabından bizi koru!

İbn Mes'ûd'dan (RA) rivayet edildiğine göre Peygamber (SAV) şöyle dua ederdi:

Allah'ım, senden hidayet, takva, iffet (onur) ve (gönül) zenginliği isterim.

Târık b. Eşyem (RA) Peygamber'i dinlerken biri gelip "Ey Allah'ın Resûlü, Rabbimden bir şey isteyeceğim zaman nasıl dua edeyim" diye sordu. Resûlullah (SAV) "Allah'ım, beni bağışla, beni esirge, doğru yola ilet, bana afiyet ve rızık ver!" diye dua et. Çünkü bu sözler, senin dünyana ve ahiretine ait bütün dileklerini kapsar" buyurdu.

Abdullah b. Amr b. Âs'tan (RA) rivayet edildiğine göre Resûlullah (SAV) şöyle dua ederdi:

Ey kalpleri evirip çeviren Allah'ım, kalplerimizi sana itaate yönelt.

Ebû Hüreyre'den (RA) nakledildiğine göre Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur:

Dayanılmaz beladan, sapkınlığa dalmaktan, kötü yazgıdan ve düşmanların diline düşmekten Allah'a sığının.

Yine Ebû Hüreyre (RA) anlatıyor:

Resûlullah (SAV) şöyle dua ederdi: Allah'ım, güvencem olan dinimi bana güzelce yaşat. Geçim kaynağım olan dünyamı düzelt. Son durağım olan ahiretimi de düzelt. Hayatımı her türlü hayrı artırma vesilesi; ölümümü de her türlü kötülükten kurtuluş vesilesi eyle.

Hz. Ali'den (RA) rivayet edildiğine göre o (SAV), şöyle demiştir:

Resûlullah (SAV) bana: "Allah'ım, beni, doğru yola eriştir ve beni doğru kıl, diye dua et." buyurdu. Diğer bir rivayette ise "Allah'ım, senden, beni doğru yola iletmeni ve beni doğru kılmanı dilerim." diye dua et, buyurdu.

Enes'ten (RA) rivayet edildiğine göre Resûlullah (SAV) şöyle dua ederdi:

Allah'ım, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, bunaklık derecesinde ihtiyarlıktan, cimrilikten, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım. Bir rivayette ise "Borç altında kalmaktan ve insanların galeyanından sana sığınırım." buyrulmuştur.

Ebû Bekir es-Sıddîk'ten (RA) şöyle nakledilmiştir:

Kendisi bir gün: Ey Allah'ın Resûlü, bana namazda okuyacağım bir dua öğret, demişti. Resûlullah "Şöyle dua et, buyurdu: Allah'ım, ben, kendime çok zulmettim, günahları da sadece sen bağışlarsın. Yüce katında beni bağışla ve esirge; sen çok bağışlayan ve çok esirgeyensin."

Âişe'den (RANHA) rivayet edildiğine göre Peygamber (SAV) şöyle dua ederdi:

Allah'ım, şimdiye kadar yaptıklarımın ve henüz yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım.

İbn Ömer'den (RA) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:

Resûlullah'ın dualarından biri şöyle idi: Allah'ım, verdiğin nimetlerin gitmesinden, verdiğin sağlığın değişmesinden, ansızın cezalandırmandan ve gazabını gerektirecek her şeyden sana sığınırım.

Âişe'den (RANHA) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (SAV) şöyle dua ederdi:

Allah'ım, ateşe götürecek fitneden, cehennem azabından, zenginlik ve fakirliğin şerrinden sana sığınırım.

Şekel b. Humeyd'in (RA) şöyle dediği nakledilmiştir:

"Ey Allah'ın Resûlü! Bana bir dua öğret, dedim. Resûlullah: "Allah'ım, kulağım, gözüm, dilim, kalbim ve cinsel organım sebebiyle başıma gelebilecek kötülüklerden sana sığınırım, de!" buyurdu."

Ziyâd b. İlâka'nın amcası Kutbe b. Mâlik'ten (RA) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (SAV):

Allah'ım, çirkin huylardan ve amellerden, nefsani arzulardan sana sığınırım, derdi.

Ebû Hüreyre'den (RA) nakledildiği üzere Resûlullah (SAV) şöyle dua ederdi:

Allah'ım, açlıktan sana sığınırım, açlıkla yaşamak ne kötüdür! Hainlikten de sana sığınırım; o, içe işlemiş ne kötü bir huydur.

Hz. Ali (RA) anlatıyor:

Bir gün bedelini ödediğinde özgürlüğüne kavuşmak üzere anlaşmalı bir köle gelmiş ve "Ben borcumu ödemekten âciz kaldım, bana yardım et" demişti. Hz. Ali (ra): "Resûlullah'ın bana öğrettiği duayı sana öğreteyim mi? (Ona devam edersen,) dağ kadar borcun bile olsa, Allah o borcu ödemeni kolaylaştırır: "Allah'ım, bana helâlinle yetinip haramdan uzaklaşmayı, verdiklerinle yetinip başkasına muhtaç olmamayı nasip eyle." diye dua et" demiştir.

Enes'ten (RA) nakledildiğine göre, Resûlullah (SAV) şöyle buyurmuştur:

Sizler, "Yâ ze'l-celâli ve'l-ikrâm. (Ey ikram sahibi yüce Allah'ım!)" duasına devam edin.

Ebu'd-Derdâ'dan (RA) rivayet edildiğine göre Resûlullah (SAV) şöyle buyurmuştur:

Davud'un (as) dualarından biri şöyle idi: "Allah'ım, senden, senin sevgini ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine ulaştıracak ameli (yapabilmeyi) dilerim. Allah'ım, senin sevgini bana nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl."

Ebu'd-Derdâ (RA), Resûlullah'ı (SAV) şöyle buyururken işittiğini bildirmiştir:

"Müslüman bir kul, yanında olmayan kardeşi için dua ederse, melek "Onun için istediğinin aynısı sana da verilsin!" der.

Yine Ebu'd-Derdâ'dan (RA) rivayet edildiğine göre Resûlullah (SAV) şöyle derdi:

"Müslümanın, yanında olmayan (din) kardeşi için yaptığı dua kabul olunur. Onun başucunda bir melek vardır ve o Müslüman, ne zaman (din) kardeşi için dua etse, ona, "Duan kabul olsun, istediğinin aynısı sana da verilsin." der.

Ebû Hüreyre'den (RA) Resûlullah'ın (SAV) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

"Kulun Rabbine en yakın olduğu an, secdede olduğu andır. Öyleyse secde hâlinde çokça dua edin."

Câbir'den (RA) nakledildiğine göre, Resûlullah (SAV) şöyle buyurmuştur:

"Kendinize beddua etmeyin, evlatlarınıza beddua etmeyin ve mallarınıza da beddua etmeyin. Duaların kabul olunacağı bir saate rastlarsınız da, bedduanız kabul ediliverir."

Yine Ebû Hüreyre'den (RA) Resûlullah'ın (SAV) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

Acele etmediğiniz sürece, her birinizin duası kabul olunur. Oysa insan: "Ben Rabbime dua ettim, ama kabul etmedi." der.

Müslim'in bir diğer rivayetinde,

Resûlullah "Bir günahı veya akrabayla dargınlığı gerektiren bir şey dilemedikçe ve bir de acele etmedikçe kişinin duası kabul görmeye devam eder" buyurdu. Resûl-i Ekrem'e "Ey Allah'ın Resûlü, acele etmek nedir" diye soruldu. Resûl-i Ekrem "İnsan, "O kadar çok dua ettim de, duamın kabul edildiğini hiç görmedim." der. Dileğinin gecikmesinden dolayı usanır ve duayı terk eder" cevabını verdi.

İbn Mes'ûd'dan (ra) rivayete göre o, şöyle demiştir:

Resûlullah'ın dualarından biri şu idi: Allah'ım, senden, rahmetini ve mağfiretini gerektirecek şeyleri, her türlü günahtan uzak kalmayı, her türlü iyiliği elde etmeyi, cennete kavuşmayı, cehennemden kurtulmayı dilerim.

Şehr b. Havşeb'den (RA) rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir:

Ben, Ümmü Seleme'ye (RA) "Ey müminlerin annesi, Resûlullah yanınızda iken en çok hangi duayı yapardı" diye sordum. Ümmü Seleme "Peygamber en çok "Ey kalpleri evirip çeviren Allah'ım, kalbimi, dininin üzerinde sabit kıl." diye dua ederdi" cevabını verdi.

Ebû Umâme'den (RA) rivayet edildiğine göre O (SAV), şöyle demiştir:

Resûlullah'a "Hangi dua daha fazla kabule şayandır" diye soruldu. "Gecenin son saatlerinde ve farz namazların peşinden yapılan dua" buyurdu.

İmrân b. Husayn'dan (RA) şöyle rivayet edilmiştir:

Hz. Peygamber, babam Husayn'a, dua etmesi için şu iki cümleyi öğretmişti:

"Allah'ım, bana doğru yolda olmayı ilham et ve beni nefsimin şerrinden koru."

Ebû Umâme (el-Bâhili)'nin (RA) şöyle dediği rivayet edilmiştir:

(Bir defasında) Resûlullah, çok dua etti ve biz ondan bir şey ezberleyemedik. Bir gün "Yâ Resûlallah, siz çok (uzun) dua ettiniz, ama biz ondan bir şey ezberleyemedik" dedik. Bunun üzerine Resûlullah "Ben bu duaların hepsini kapsayan bir duayı size söyleyeyim mi? Şöyle deyin: "Allah'ım, Peygamberin Muhammed'in senden dilediği hayırları ben de dilerim. Peygamberin Muhammed'in sana sığındığı şerlerden ben de sana sığınırım. Yardım, ancak senden beklenir, dünya ve ahirette istenilen şeye ulaştıracak sensin. Kuvvet ve kudret, ancak Allah'ın yardımı iledir."

Zeyd b. Erkâm'dan (RA) rivayet edildiğine göre Resûlullah (SAV) şöyle dua ederdi:

"Allah'ım, acizlikten, tembellikten, cimrilikten, bunaklık derecesinde ihtiyarlıktan, kabir azabından sana sığınırım. Allah'ım, bana sorumluluk bilinci ver ve beni (günahlardan) arındır. En iyi arındıracak sensin. Benim sahibim ve Mevlam sensin. Allah'ım, faydalanılmayan ilimden; korkmayan kalpten, doymayan nefisten; kabul olunmayan duadan sana sığınırım."

İbn Abbâs'tan (RA) rivayet edildiğine göre Resûlullah (SAV) şöyle dua ederlerdi:

"Allah'ım, sana teslim oldum, sana iman ettim, sana güvendim, sana yöneldim. Senin yardımınla düşmana karşı koydum, senin hükmünle hükmettim. Yâ Rabbi, yaptığım ve yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum günahlarımı bağışla. Öne geçiren de, geri bırakan da sensin. Senden başka ilah yoktur." Ravilerden bazıları "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" cümlesini de eklemiştir.

Abbâs b. Abdulmuttalib'den (RA) şöyle dediği nakledilmiştir:

"Ey Allah'ın Resûlü, bana Allah'tan dileyeceğim bir şey öğret." dedim. Resûl-i Ekrem "Allah'tan afiyet (sağlık, esenlik) dile" buyurdu. Birkaç gün bunu dilemeye devam ettim. Sonra (daha fazlasını öğrenmek için) Peygamber'e gelip "Ey Allah'ın Resûlü, bana Allah'tan dileyeceğim bir şeyler daha öğret" dedim. "Ey Abbâs, ey Resûlullah'ın amcası, Allah'tan dünya ve ahirette afiyet (sağlık ve esenlik) iste" buyurdu.

Ebû Mûsâ'dan (RA) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (SAV), şöyle dua ederdi:

"Allah'ım, hatalarımı, bilgisizlikten dolayı işlediğim günahlarımı, işimdeki aşırılığımı ve benden daha iyi bildiğin kusurlarımı bağışla. Allah'ım, ciddi ve şaka yollu yaptıklarımı, bilerek ve bilmeyerek işlediğim günahlarımı bağışla; itiraf ederim ki bu kusurların hepsi bende vardır. Allah'ım, evvelce işlediğim ve bundan sonra işleye(bile)ceğim gizli ve açıktan yaptığım ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı bağışla. Öne geçiren de, geri bırakan da sensin. Sen, her şeye kadirsin."

Kaynak: Fikriyat.com