Bakan Şimşek: “Kayıt Dışı Zenginlerden Daha Fazla Vergi Alacağız”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonominin üç yıllık yol haritasını belirleyen 2026-2028 Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek, piyasalarda son bir haftada herhangi bir olağan dışı hareketlilik yaşanmadığını belirterek, “Dün gece de değildi, bugün de değil” dedi.

Bakan, Mart ayındaki gelişmelerin ve son dönemdeki iç-dış etkilerin piyasalarda bazı dalgalanmalara yol açtığını ancak bunları ayrıştırmanın güç olduğunu ifade etti. “Trump’ın ticaret savaşları süreci ile 19 Mart süreci üst üste geldi. Son 1 haftada piyasalarda olağan dışı bir durum söz konusu değil” diye konuştu.

Dezenflasyon Süreci ve Maliye Politikası
Şimşek, dezenflasyon sürecinin koordinasyon içinde yürütüldüğünü vurguladı. “Fiyat istikrarı her zaman programımızın önceliği oldu. 2022-2023’te yüzde 64-65 olan enflasyon, şimdi yüzde 30’un altına doğru bir trend içerisinde. Gelir politikası, maliye politikası, arz yönlü tedbirler ve TCMB’nin para politikası tam bir koordinasyon içinde uygulanıyor” dedi.

Enerjide sübvansiyonların kademeli olarak azaltıldığını ve yönetilen fiyatlarda hedef odaklı adımlar atıldığını belirten Şimşek, “Kamu maliyesi konusunda atılacak tüm adımlar, dezenflasyonu destekleyecek şekilde yürütülecek” ifadelerini kullandı.

Kamu Tasarrufu ve Harcamalar
Bakan, kamu tasarrufuna ilişkin soruya, “Tasarruf konusunda zerre tereddüt yok. Taşıtlar, kamu binaları, seyahat giderleri, kırtasiye ve diğer tüm harcamalar tasarruf genelgesi kapsamında yürütülüyor ve sonuç alıyoruz. Kamu harcaması oranı geçen sene yüzde 4,6’dan yüzde 3,1’e düştü, yani yüzde 33 azaldı” yanıtını verdi.

10 yıllık perspektifte tasarruf genelgesinin etkilerini vurgulayan Şimşek, “Faiz dışı harcamalarda bütçe üst eşiğinin yüzde 1,6 altında olacağız. Sonuç odaklı bir tasarruf uygulaması var” dedi.

Programın Dayanıklılığı ve Ekonomik Kazanımlar
Programın şoklara dayanıklı olduğunu ve son aylarda bunu kanıtladığını söyleyen Şimşek, “Türkiye rezerv yeterliliğini sağladı, eurobond faizleri yüzde 10 civarından yüzde 7 altına indi, CDS primleri düştü. Bu önemli kazanımlar, programın başarısını gösteriyor” diye konuştu.

Deprem nedeniyle faiz giderlerinde artış olduğunu belirten Bakan, “Faiz giderlerinin milli gelire oranı uzun vadeli ortalamaların altında. Deprem yaralarını sarmak için yapılan borçlanma geçici bir artışa yol açtı ve ciddi bir risk teşkil etmiyor” ifadelerini kullandı.

Vergi Politikaları ve Kayıt Dışı Ekonomi
Şimşek, kayıt dışı ekonomi ve vergilendirme politikalarına da değinerek, “Kayıt dışı olan zenginlerden daha fazla vergi almak için topyekün mücadeleye devam edeceğiz. Vergi adaleti ve gelir dağılımında eşitliği sağlamak önceliğimiz” dedi.