Recep Tayyip Erdoğan İlk çözüm sürecini (2010 -2015) başlattığında başta dönemin Anamuhalefet (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, MHP lideri Devlet Bahçeli, HDP (DEM) lideri Selahaddin Demirtaş ve diğer muhalif liderlerin çoğu, süreci sabote etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Nihayetinde başarılı olup, çözümü sonlandırdılar. Süreç biter bitmez de Bahçeli hariç itibar sahibi tüm muhalif partiler Kılıçdaroğlu liderliğinde gitti soluğu terörün siyasi ayağı olan HDP (DEM)'nin kapısında aldı. Teröristler ile müttefik oldu. O dönem yapılan seçim de Ak Parti'nin desteğide çözüm sürecinden dolayı ℅48"den ℅38'e düştü. Tüm bunlar olurken Murat Karayılan başta PKK'ya liderlik yapanların bir tanesinin o gün kalkıp da Ak Parti için bu seçimde Ak Parti ve Erdoğan'ı destekleyeceğiz dediğini işitmedim. Ya da; Eğer CHP gelirse yok oluruz sitemini duymadım ama tüm bu sözleri ve daha fazlasını, başta CHP ve millet ittifakı için söylediklerine bizzat şahit oldum, milletimiz de şahittir. Şahit olmayanlar sosyal mecralardan tüm bu sözlerin videosunu izleyebilir. O dönem Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na oy veren kimse de kalkıp tüm bunlar için; yahu siz ne yapıyorsunuz? Terörle nasıl ittifak edersiniz? Terörist cenazelerine nasıl katılırsınız? Nasıl özerklik vadedersiniz? PYD için nasıl Terör örgütü değildir dersiniz? Nasıl birlikte Doğu'da Türk bayraksız miting yaparsınız? Nasıl her evden PKK'ya bir oy istersiniz? vb. demedi, diyemedi. Demediği gibi de tüm bunları dinleyip, görüp bilmelerine rağmen liderleri Kılıçdaroğlu'nun tehdidiyle "Tıpış, tıpış sandığa gidip" Recep Tayyip Erdoğan'a ceza verdiler. Recep Tayyip Erdoğan'ın desteği ise o gün Teröre sadece silah bıraktırdığı için ℅48'den ℅38'e inerken, PKK liderlerinin övdüğü, CHP ve CHP'nin "Eğer beni seçerseniz başta, Demirtaş ve Kavala olmak üzere, hapiste olanları serbest bırakacağım." diyen Cumhurbaşkanı adayının oyu da ℅22'den ℅49'a çıktı. Birileri bu konuda âdil davranmadı, iktidara ceza verirken muhalefeti kayırdı. Tüm bu tarihi süreçleri yaşayan bir insan olarak İlkinde karşı çıktığım, bu gün ise Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden başlattığı bu sürece: Bir Şehit yakını ve arkadaşı olarak, önünde yürürken mayına basıp, gazi olmuş bir kardeşiniz olarak sahip çıkıyorum. Kılıçdaroğlu, PKK ile ittifak yaptığında destekleyen ℅49'luk kitleyide samimi bulmuyorum. Emin olun bu gün tekrardan provoke etmek için harekete geçtikleri bu süreç akamete uğrasın, yarın tekrar soluğu PKK'nın kapısında alır, gene müttefik olurlar. Şunu asla unutmayın. PKK ile diyalog kurma konusunda Cumhur ittifakı ile Millet ittifakını birbirinden ayıran özellikler şunlardır; Cumhur ittifakı, PKK'ya silah bıraktırarak gündem olmuştur. Millet ittifakı ise silah bırakmalarını istemeden, silahların gölgesinde ittifak kurmuştur. Kimse milleti ahmak yerine koymasın. Allah Milletimizin ferasetini artırsın.